Mezunumuz Yağmur Cezik ile En İyi İşveren Seçilen ve Türkiye’nin Kolektif Olarak Yönetilen İlk Şirketini Konuştuk

Mezunumuz Yağmur Cezik ile En İyi İşveren Seçilen ve Türkiye’nin Kolektif Olarak Yönetilen İlk Şirketini Konuştuk

Keyifli okumalar

Öncelikle bize “Latro Kimya” hakkında bilgi verebilir misiniz? Hizmet verdiğiniz sektörler ve ürün çeşitleriniz nelerdir? 

Latro Kimya olarak Tekstil, tarım, kozmetik ve kişisel bakım, elektronik, silikon baskı gibi farklı sektörlere kimyasal çözümler sunuyoruz. Kendi bünyemizde bir de AR-GE merkezimiz var. Latro Kimya elli kişilik bir ekipten oluşuyor, kendi içerisinde kolektif bir yönetim tarzına ilişkin Hub’lar ve habitatın oluşturduğu bir ekosistem diyebilirim size. 

Uluslararası ticaret öğrencisi olarak sizin Latro Kimya bünyesine dahil olma süreniz nasıl gerçekleşti? 

Ben Anadolu Ticaret Meslek Lisesi mezunuyum. Orada son senemizde bir staj dönemi oluyordu yani muhasebenin alt dalı olarak dış ticaret okudum. 4. sınıfta staj yapma sebebiyle Latro Kimya ile tanıştım. Latro Kimya da o dönemde henüz iki üç senelik tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir firmaydı. Dolayısı ile ben Latro Kimya’ya ilk olarak lise stajyeri olarak başladım ve orada da çok az kişiyle çok fazla işin içine girme şansım oldu. Böyle bir sistemin içerisine girdiğim zamanda aslında stajyerdim fakat her alanda bilgiye ulaşma şansım olduğu için uluslararası ticaret alanında devam etmek, bu alanda okumak, böyle bir sistemin içerisine girmek konusunda daha kararlı bir hale geldim. Sakarya Üniversite’sinde Uluslararası Ticaret bölümüne başladığım zaman da her yaz Latro Kimya’da stajyerlik gibi yazları çalışmaya devam ettim. Ben bölüme başladığım zaman Latro Kimya’da deneyimlediğim konularla başlamıştım ve derslerimde işlenen konuları bağdaştırmam da bana fayda sağladı, bölümden öğrendiklerimle ekosistemin içine girdiğim zaman öğrendiklerimi tecrübelerimle pekiştirme şansım oldu. Sonrasında üniversite stajımı da farklı bir şirkette yaptıktan sonra aslında kendimi bulduğum ve oyun alanımı genişleten yerin Latro Kimya olduğunu farkedip, üniversiteden sonra da burada çalışmaya devam ettim.  

Great place to work dünya genelindeki bütün çalışanlar için iş hayatı kalitesini değiştirmek ve toplumsal bir hareket oluşturmayı amaçlayan global bir araştırma ve eğitim şirketi olduğunu biliyoruz. Latro Kimya, bu kapsamda Türkiye’nin en iyi iş verenler listesine girdi. Sizce bünyesinde yer aldığınız firma bu başarısını neye borçlu? Firma olarak hangi özelliğiniz size bu konumu sağladı? 

Ekosistemimizin bir amacı var. Sıra dışı kimyasal çözümlerle yeni olasılıklar yaratmak. Bu yeni olasılıkları yaratırken de bizim gerçekten de ekosistemde bütün kâşiflerle birlikte belirlediğimiz değerlerimiz ve prensiplerimiz var. Bu prensiplerimiz nelerdir; taahhüt ve kolektif yönetim. Biz sözümüzün değerini biliyoruz ve verdiğimiz taahhütlere uyuyoruz ya da bilgisini verip şeffaflaştırıyoruz. Aynı zamanda bir diğer prensibimiz de kolektif yönetim. Kolektif yönetim nasıl? Biz birkaç yazı yayınladık, Haluk’un yazdığı bir blog yazımız olan “Patronu nasıl kovdum?” Biz patronsuz bir ekosistemde çalışıyoruz ve burada bir kolektif yönetim var. Bu yönetim de içerisinde kendi ekiplerimizi, kendi takımlarımızı ve karar mekanizmalarımızı bulunduruyor. Yapılan işlerde, alınan rollerde, alınması gereken kararlarda kolektif şekilde karar veriyoruz ve süreci devam ettiriyoruz. Aynı zamanda ekosistem ile belirlediğimiz beş tane değerimiz var. Tüm bakış açılarımızı bu değerlere çevirmiş durumdayız. Her zaman bize önderlik yapıyorlar. Nedir bu değerler ; insan odaklı, tutkulu, uzman, kâşif ve kendin ol. Bu beş değer içerisinden Great to Work Place’de başarılı olmanızı en çok neye borçlusunuz diye sorarsanız, hepsinin payı olması ile birlikte özellikle insan odaklı olmaya borçluyuz diyebilirim. Değer yaratmak için insanın merkezde olması gerektiğini düşünürüz. Bu anlayışla tüm paydaşlarımızın hayatında pozitif etki bırakmaya odaklanırız. Bu sadece ekosistem içerisindeki kaşifler ile sınırlı değil çünkü biz bağ kurmayı severiz ve tüm paydaşlarımız ile varız. Biz insan odaklı bir firma olarak da buradaki her bir çalışana, her bireye kâşif diyoruz. Bütün kâşifler nasıl kendilerini kendileri gibi hissedecekse, nasıl burayı evi gibi görecekse, ortam ve yönetim şekli de o şekilde olmalıdır. Burada patron yok, kâşifler var. Rollerimizi sahiplenerek ekip olarak mutlu çalışıyoruz, ortak kararlar veriyoruz ve Latro olarak dünyaya faydamız olacak mantığıyla çalışmaya devam ediyoruz. Ofis ortamımız çok keyifli, oyun alanlarımız mevcut. Tamamen çalışırken kendimizi iyi hissedebileceğimiz bir ortam, çok fazla seçeneğimiz var ve bu alanlar birinin girip tasarladığı değil zamanla içerideki kâşifler sayesinde oluşan bir ortam. Kâşifler hangi alanlarda kendilerini geliştirmek istiyorlarsa o yönde ilerleyebiliyor. İçeride herkes kendisi gibi hissediyor, herkes kendisi olmuş durumda ve çok mutlu çalışıyoruz. Herkes ne kadar mutlu olursa o kadar rolüne sarılıyor, Latro için ve dünya için bir şeyler yapıyor. 

Size göre bir firmayı “En İyi İşveren” yapan özellikler nelerdir? Türkiye’nin en iyi işverenleri listesine girmiş bir firmada faaliyet göstermek ne için önemlidir? Yer aldığınız firmanın böyle bir dönüt almış olması size nasıl yansımakta? 

Bir firmayı en iyi iş veren firma yapan özellikler aslında başlangıçta özgürlük alanımızın olması diyebilirim. Kâşiflere; özgürlük, oyun alanı, fırsatları görme imkânı, bilgiye hızlı ve şeffaf bir şekilde ulaşma imkânı sağlayabiliyor. Aslında bunların en başında gelecek şekilde, mutlu olmasını sağlayan imkanlar yaratılması bu ödülü almamızı sağladı. Latro Kimya olarak Great to Work Place ödülünü aldık. Ekosistem içerisinde var olarak hem kendini bulmaya hem de kendi tercihlerinle kendi bilgini istediğin uzmanlık seviyesine getirerek tüm alanları ona göre genişleterek içeride bulunan tüm fırsatları değerlendirip, görüp herkesin etkinliğinden yararlanıp aslında hem bir patron hem bir çalışan, sahaya çıkan, laboratuvara giden, finansal tablo okuyan bir birey oluyorsunuz. Çok farklı alanları kullanarak içeride kendini çevik, hızlı bir şekilde geliştirmeye başlıyorsun ve gerçekten de her konuda bilgi sahibi olup yetkinlikler kazanmaya başlıyorsun. Ekosistemimizin böyle bir ödül almış olması sebebiyle çok mutluyuz çünkü içeride değerimizin bilindiğini hissediyoruz, gururlanıyoruz.  

Latro Kimya aynı zamanda Türkiye’nin kolektif yönetimiyle yönetilen ilk firması olarak öne çıkıyor. Hiyerarşik düzenin ortadan kaldırılmasından bahsediyor, ortak hedefe ulaşmada topluluğu önemsiyor. Sizce Latro Kimya bunu gerçekten sağlayabiliyor mu? 

Evet sağlayabiliyor, bunu çok net bir şekilde söyleyebiliyorum. İşin güzel yanı da biz Latro Kimya’nın kâşifleri olarak da bu sürece, bu sisteme çok hızlı uyum sağladık. Gerçekten yapılabilir bir sistem ve bireylerin içerisinde çok güçlü ve güzel karakterlerin olduğunu görmemizi sağlayan bir sistem. Buna gerçekten inancımız artık sonsuz bir seviyeye geldi. Daha önceden de zaten Latro Kimya patronu, departmanları olan ama iletişimi çok yüksek bir firmaydı. Son bir yıl içerisinde tamamen patron kavramını departmanların hepsini sistem içerisinden kaldırdık. Bunlar yerine ekosistemi oluşturduk, bir organizma olan habitatı koyduk. İçerideki hiyerarşik yapının kaldırılması kâşiflerin karar mekanizmalarını güçlendirdi, fikirleri daha fazla dile getirmeye başladılar, sorumlulukları arttı ve böyle bir yapıyla birlikte  her takım kendi artısını ve eksisini kendileri analiz edip aksiyonlar alabiliyor. Bunu nasıl sağlıyoruz? Aslında içerideki her Hub kendi içerisinde bir şirket gibi yönetiliyor. Bu takımlar içerisinde satışçı, laboratuvar ekibi ya da muhasebe ekibi gibi departmansal ya da görev tanımı olan bir kavram olmadığı için her takım sahaya da çıkıyor, lab çalışmasını da yapıyor, ihracatına da bakıyor, finansal tablolarını da analiz ediyor. Her alanda kendi yetkinliklerini geliştirebiliyorlar. İçeride tamamen hiyerarşinin kalktığını söyleyebilirim böylelikle. Aynı zamanda hiyerarşinin kalkmasıyla birlikte şeffaflaşması gereken konular vardı. Maaşlarımız şeffaf, giderlerimiz şeffaf, hiyerarşinin içeride barındırabileceği her konuda üzerlerine birebir ekosistemdeki kâşiflerin oturup çalıştıkları ve bunların hepsinin nasıl yok edileceğini görüştüklerini söyleyebilirim. Tabi bu bir yolculuk ve bu sonsuz yolculukta daha çok şey deneyimleyeceğiz.  

Latro Kimya’yı incelediğimizde sadece sektörde faaliyet gösteren değil sosyal platformlarda da oldukça aktif bir firma görüyoruz. Hem ciddi öneme sahip olan kimya sektöründe yer alıp hem de bu platformlarda yazı ve videolar yayınlıyorsunuz. Bu sosyallik sizin için neden bu kadar önemli? 

Dünya çok hızlı değişiyor ve dijitalleşiyor artık. Herkes çevik kelimesini konuşuyor. Burada sektör ne olursa olsun değişen dünyaya ayak uydurmamız gerekiyor. Biz bunun bir yolunun sosyal medyadan geçtiğine hemfikiriz. Tamamen bu Linkedln tarzı medyalar olsun, kullandığımız sosyal medyalar olsun hepsinde aktif olmaya çalışıyoruz ki herkese ulaşalım daha fazla kişiye sesimizi duyuralım ve böyle bir sistemin var olduğunu ve dünyanın buraya gittiğini gösterelim. Aynı zamanda biz ekosistem içerisinde yapılanları da dışarıya aktarıp duyurmak istediğimiz için bütün kâşifler olarak herkes sosyal medya konusunda çok hassas bir şekilde çalışıyoruz. Ulaşmak istediğimiz kişiler, yaygınlaştırmak istediğimiz konular her konuda dijitalleşen bir dünyayız. Ulaşmak istediğimiz noktalarda otomatikleşmek, evrilebilir ve şeffaf sistemleri oluşturmak , daha çevik olmak ve kimyayı nereye taşıyabileceğimizi bilmek. Bu bakış açısıyla bakıldığında sosyal medyayı daha aktif kullanıyoruz ve etkilerini de görüyoruz aynı zamanda çok da merak uyandırıyor. Biz işe alımlarımızı bile bir departmana bağlı olmadan sosyal medya üzerinden, Linkedln’den veya mail adresimizden yapıyoruz ki tutkusuyla merakıyla gelen tüm kaşif adaylarını sistem içerisine alabilelim. İletişim ağımızı kuvvetlendirmek adına bizim odak noktamız arasındadır her zaman. 

Şirketiniz “Patronsuz, hiyerarşisiz, yöneticisiz” mottosuyla hareket ettiğinizi ve bu doğrultuda Hub dediğiniz takımların, habitat olarak adlandırılan merkezler ile ortak hareket ederek çalıştıklarını biliyoruz. Bu konuda Hub’lar kendi içlerinde çözemediği sorunlar oluştuğunda nasıl bir yol izleniyor ve örneğin Hub’lardan biri şirketin genelini negatif etkileyecek bir iş üzerinde çalıştığında diğer Hub’lar buna karşı çıkabiliyor mu? 

Ekosistem içerisindeki Hub’lar tamamen kendilerini şu şekilde geliştirmeye odaklılar: Her Hub’ı kendi başına bir şirket bir platform olarak düşünebiliriz. Kişinin üzerinde tek bir rol yoktur. Bizim Latro Kimya simgelerinde iç içe geçmiş hareket eden simgeler var bunları biz şu şekilde ifade ediyoruz; kâşifler, konular, roller zamanla iç içe geçmeye başlıyoruz. Biz tek bir konuda evet değerlerimiz arasında uzmanlık var biz bilginin değerini biliyor ve uzmanlaşabiliyoruz ama uzmanlık alanımız dışında da içerideki diğer alanlar hakkında bilgi sahibiyiz ve yetkinlik kazanıyoruz. Bu nasıl oluyor? Bir konu, aksiyon planı , fikir ortaya alınır ve şeffaflaştırılıp veri ortaya koyulur, veri olmayan toplantılar görüşmeler yapmamaya dikkat ediyoruz. Veriler ve yetkinlikler ile konuşulduğunda karar vermek ortak karara, hızlı karara ve herkesin farkında ve bilinçli olduğu kararlara götürüyor. Bu kararları bir Hub aldığı zaman şeffaflaştırıldığı için ben habitat olarak bu kararı görüp katılabiliyorum ya da sorgulayabiliyorum ve ben bu konunun şu kısmında olmak çalışmak istiyorum, benim şöyle bir fikrim var gibi müdahale edebiliyorum. Bu süreç içinde iletişimimizi arttıracak yazışmaları projeleri yaptığımız çok fazla dijital platformlarda kullanılan programları kullanıyoruz. Sistem içerişinde yapılan tüm işler ve alınan kararlar şeffaf ve ulaşılabilirdir. Aynı zamanda karar verilemeyen ya da yanlış bir karar verildiğinde daha yetkin ve bilgili birine gidip danışıyoruz. İçeride görev tanımları olmadığı için yetkinliğinden yararlanılan kaşifte dahil olabiliyor. Zaten başarısız ol hata yap ders çıkar ve yeniden dene mottosuna çok inanıyoruz. O nedenle her karar, her sorumluluk bizim için bir öğretidir. 

Sizin gibi üniversitemizde uluslararası ticaret bölümü mezunu olacak arkadaşlarımıza önerileriniz neler? Kendi kariyer planlamalarını yaparlarken bir işletmede en çok neleri dikkate almalılar ve tercihlerini hangi yöne doğru ilerletmeliler? 

Ben Sakarya Üniversitesi’nde Uluslararası Ticaret Bölümü okurken sosyalliği çok arttırmalarını öneririm. Kesinlikle iletişimi kuvvetlendirecek ilişkiler kurulması gerekiyor. Biz Latro Kimya olarak içerimizde insan kaynakları sistemi, işe alım departmanı veya kurallara sahip değiliz. Biz bir ekip olarak iletişime geçip, yüz yüze görüşüyoruz. Ekip olarak yeni katılacak kaşife olumlu olabiliriz ama kişinin de ekosistemi, kültürü tanıyıp iletişime geçerek olumlu olmasını bekliyoruz. Bunların temelinde iletişim çok önemli bir noktada. Dünya çok hızlı değişiyor, sabit kalınmamalı ve her bilgiye ulaşmaya çalışmalılar. Kendilerine yetkinlikler kazandırmalı ve özgürlüklerini kendi oyun alanlarını yaratmalılar. Artık gerçekten firmalar da bu dönüşümle birlikte bir yerde bilgi arıyorlar fakat kültüre ayak uydurabilir mi diye de bakıyorlar. Bize neler katabilir? Farklı bir bakış açısına sahip mi? Burayı nasıl geliştirebilir gibi güçlü yönlerine bakılıyor. Ben Sakarya Üniversitesi’ndeyken de orada çok fazla dergi, kulüp ve akademisyenlerle çalışmalar sayesinde öğrencilerin ciddi sosyal etkinlikler ve aktivitelerle kendilerini geliştirdiklerini biliyorum, ben de oralardan geldim. Sadece bu çalışmaları dış platformlara açıp kendi özgüvenlerini arttırıp çok fazla yerde bulunarak kendilerine tecrübe katmaları lazım. Hata yapmaları lazım. Daha öncede söylediğim gibi hata yapmak bizim en sevdiğimiz işlerden biri çünkü her hatadan bir ders çıkartıyoruz bazen iyi ki hata yaptık diye sevindiğimiz dahi oluyor. Hiç hata yapmadan başarmaktansa hata yaparak bir iş çıkarmak, deneyimlemek daha fazla katkı sağlıyor. Ve neyi yapmayacağımızı öğreniyoruz. Hata yapmaktan korkulmamalı hiçbir şey için geç değil. Latro Kimya’da yaş ortalamamız çok düşük sistem içerisinde hala okurken çalışan arkadaşlarımız var. Herkes kendimi nasıl geliştiririm nasıl bu sistemin içerisine atılabilirim ve kendi oyun alanlarımı yaratırım peşinde.Bu yüzden arka planda durmadan kendini geliştir, deneyimle, ileride ol ve kendine güven. 

Yağmur Cezik, 1996 İstanbul doğumludur. Lisans eğitimini Sakarya Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümünde tamamlamıştır. Lise stajını 2013 yılında Latro Kimya’da yapan Cezik, lisans eğitimi boyunca Latro Kimya’da çalşmaya devam  etti. Üniversite zorunlu stajında ise 5 ay boyunca Sagun Group firmasında ihracat departmanında yaptı. Mezun olduktan sonra Toronto, Kanada Stafford House dil okuluna giderek 7 ay orada kaldı. 2019 eylül ayından bu zamana kadar Latro Kimya’da tam zamanlı olarak çalışmaya devam etmektedir.

Related Articles

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir